→ IEEE Standartları → IEEE.org → IEEE Xplore → IEEE Spectrum → IEEE Türkiye
BİLİNÇALTINIZLA DÜNYAYI YÖNETEBİLİRSİNİZ!

Dilediğiniz her şeye sahip olabileceğinizi ve bunun çok basit bir yolu olduğunu söylesem bana inanır mıydınız? Sanırım hayır ama inanmalısınız! Bilinçaltınızı yönetmeyi öğrenebilirseniz tüm istekleriniz birer birer gerçekleşecektir.

Zihnimizin birbirinden farklı iki işlevsel parçası vardır. Bu iki parça apayrı güçlere sahiptir. Bunları ayırmak için: nesnel/öznel zihin, uyanık/uyuyan zihin, yüzey benlik/derin benlik ve bilinçli/bilinçaltı zihin gibi terimler kullanılabilir. Bilinçli zihin, zihnimizin mantık yürüten, seçim yapan ve rasyonel olan kısmıdır. Kararlarımızı bilinçli zihnimizle veririz. Bilinçaltı da duygularımızın bulunduğu, yaratıcı olduğumuz zihnimizdir. Biz uyurken bile çalışan, vücudumuzdaki istemsiz kasları yöneten, sindirim, dolaşım ve nefes alıp verme gibi hayati işlevleri yerine getiren zihnimizdir. Freud bilinçli zihni buzdağının görünen ucu, bilinçaltını da su yüzeyinin altında kalan çok daha büyük bir buz kütlesine benzetmiştir.

Bilinçaltımız, bilinçli zihnimizle ona verdiğimiz talimatları sorgulamadan kabul eder ve yerine getirir. Sık sık duyduğumuz “kötüyü çağırma”, “iyi düşün iyi olsun” gibi ifadeler farkında olmasak da çekim yasasıyla ilgilidir. Zihnimizde nasıl düşünceler dolanıyorsa başımıza da onlar gelir. Bu sebeple de olumlamalar yapmak, belirsiz ifadelerden kaçınmak ve alaylı sözler etmemek gerekir. Çekim yasası biz düşüncelerimize inandığımız ve gerçekten arzu ettiğimizde bize karşılık verir. Evrene gönderdiğimiz her bir enerjinin karşılığı vardır ve istemeyi öğrenebilirsek, istediğimize kavuşuruz.

Joseph Murphy’nin “Bilinçaltının Gücü” isimli kitabında yetenekli bir şarkıcının opera seçmelerine katılırken duyduğu heyecan ve korku dolayısıyla kendine sürekli, “Sesim berbat çıkacak. Güzel söyleyemeyeceğim. Beni sevmeyecekler.” diye telkinlerde bulunduğunu ve bilinçaltının da bu telkinleri gerçekleştireceğini, kişinin deneyimleri arasına katacağını okumuştum. Genç şarkıcı telkinlerinin ne kadar güçlü olduğunu anlayınca kendini sakinleştirerek, günde üç kez yalnız kalacağı bir yere gitti. Fiziksel ve zihinsel bir rahatlamadan sonra sesli bir şekilde, “Çok güzel şarkı söylüyorum. Güven dolu ve sakinim.” ifadelerini beş-on kez tekrarladı. Bir hafta sonunda kendini gerçekten özgüvenli ve sakin hissetmeye başlamıştı. Seçmelere gittiğinde çok başarılı bir performans sergileyerek rolü kazandı. Bu örnekten de anlayabileceğimiz üzere biz neye inanırsak bilinçaltımız onu bizim gerçekliğimiz yapar.

Torunlarınızın bile yüksek refah seviyesinde yaşayabileceği kadar mal varlığına sahip olmak, yaşadığınız ülkeyi yönetmek, hatta tüm dünyaya hükmedecek kadar güçlü olmak. Bunların hepsi size gerçekleşmesi çok zor hayaller gibi geliyor olabilir. Ancak öyle değiller. Zengin olmak istiyorsanız, “Ömrümün sonuna kadar çalışsam da o kadar paraya sahip olamam.” demek yerine bunu gerçekten dileyin ve bilinçaltının gücüne inanın. Başımıza gelen her şey bilinçaltımızdaki düşüncelerimiz sebebiyle gelir. Günde birkaç kez, sakin bir yerde sesli bir şekilde kendinize zengin olmayı gönülden dilediğinizi ve de zengin olacağınızı hatırlatın. Bilinçli zihninizle, “İçimde bu arzuyu doğuran bilinçaltımın gücüyle isteklerimin gerçekleşeceğine inanıyorum.” diyin ve etki-tepki yasasına güvenin. Bilinçaltınız size karşılık verecektir. Bütün gün zihninizde dönüp dolanan düşünceler, gerçekliğiniz olacaktır. Ralph Waldo Emerson’ın da dediği gibi: “İnsan gün boyu ne düşünüyorsa odur.”

Şeval Savaş
2021-03-23 388