→ IEEE Standartları → IEEE.org → IEEE Xplore → IEEE Spectrum → IEEE Türkiye
Cesaretiyle Gururlandıran Türkiye’nin İlk Kadın Mühendisi

Cumhuriyet tarihimizde her biri farklı konularda cesurca mücadele ile başarı elde etmiş, örnek alınacak birçok kadın öncülerimiz vardır. Bunlardan biri de ilk kadın inşaat mühendisi olan Sabiha Rıfat Gürayman‘dır. Görev aldığı pek çok proje arasında Anıtkabir ve TBMM de bulunan Gürayman, erkek işine(!) tâ 1927 yılında heves etmiş. İyi ki de etmiş…

1919 yılında bir subay kızı olarak Manastır’da doğan Gürayman, ilk öğrenimini Beşiktaş Esma Sultan İlkokulu’nda tamamlamıştır. Çocukluk yıllarında, Kurtuluş Savaşı’nın zorlu ve sancılı sürecini yaşamış: 1925 yılında Nişantaşı Kız Ortaokulu’nu bitirip 1927 yılına kadar İstanbul Kız Lisesi’ne devam etmiştir. Atatürk’ün, kadınların da yüksek mühendislik okuluna (İTÜ) alınmasını istemesinin bir sonucu olarak mühendis olmaya karar vermiştir. Gürayman, yüksek mühendislik okuluna (İTÜ) girişiyle ilgili şunları söylemişti: “İstanbul’a gelir gelmez hemen okul arkadaşım Nesibe’ye uğradım. Arkadaşım bana Mühendislik okuluna o yıl (1927) kız öğrenci alınacağını söyledi, koşup gittik. Kayıtlar o gün kapanıyordu. Giriş sınavlarına ise iki gün kalmıştı. “Boşuna yorulma kızım.” dediler. Tepem atmıştı. “Beyefendi! Siz bana kayıt şartlarını söyleyiniz!” dedim.”...

Okula başladığı ilk dönemde hocalarından arkadaşlarına herkesçe yadırganan Sabiha Hanım, daha sonra erkeklerle beraber spor yapmaya ve hatta aynı takımda voleybol oynamaya da başlamıştır. On sekiz yaşında voleybola olan ilgisini Fenerbahçe voleybol takımına katılarak sürdürmüştür. Gürayman sadece ilk kadın mühendis değil, aynı zamanda ilk kadın voleybolcumuzdur da. Üstüne üstlük 1929 yılında İstanbul şampiyonu olan Fenerbahçe erkek takımının kaptanlığını bile yapmış, 29 Ekim 1998 tarihli Hürriyet gazetesinde yer alan haberin bir bölümünde şunlar yazılıdır: “Beş erkek ve bir kadın sporcudan oluşan Fenerbahçe Voleybol Takımı, o yıl bütün rakiplerini ezip geçmiş ve şampiyonluğu kucaklamıştı. Bu belki de Dünya voleybolunda yaşanan ilk ve tek olaydı. Fenerbahçe Spor Kulübü Umumi Kaptanı Hayri Celaleddin (Atamer) Bey, takım kaptanı Bedii Süheyl Bey aracılığıyla, 1929 yılında Sabiha Hanım'a bir mektup gönderiyor ve kendisini kutlarken şunları yazıyordu: ‘‘Bu memlekette ilk defa cem'i sporda erkek arkadaşlarla beraber oynamak suretiyle gösterdiğiniz teceddüd ve muvaffakiyetten dolayı sizi Fenerbahçe gençliği ve hey'et-i idaresi adına hararetle tebrik ederim efendim.’’

Sabiha Rıfat Gürayman, 1933’te Türkiye’nin ilk kadın inşaat mühendisi olarak görevine başlamıştır. Aynı yıl Ankara Bayındırlık Başmühendisliğine (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) atanmış, ilk çalışma yıllarında adı “Mühendis Hanım”a çıkmıştır. Sabiha Hanım: “Önceleri pek kolay olmuyordu tabii. Odaya giren mühendisi soruyor ve çıkıyordu. Sonra alıştılar, sevdiler de.” diye anlatıyor çalışmaya başladığı ilk yılları. Odacısı olan yaşlı adamcağızın iş için gelen bir adama “Bu Mühendis Hanım var ya, bir rapor verdi mi koca bir binayı yıktırır!” diye anlatmasına bakılırsa, Sabiha Hanım, kısa sürede oldukça saygı duyulan bir mühendis olmayı da başarmış…

1935’te Yüksek Mühendis Mektebi, mezunlarından alanında en iyi olan mühendisleri şehir dışına göndermeye başlamış. Biri Ankara’da olmak üzere iki köprü ihale edilmiş. Yine, “Dağ başında, şantiyede kadın mühendisin işi ne?” diyenlere inat, Gürayman, azmedip kendini kabul ettirmiş, pantolonunu ayağına geçirip sabahtan akşama kadar şantiyede çalışmaya başlamıştır. Pek çok kez inşaatı bırakarak gitmek isteyen işçileri ikna edip geri döndürmüştür. Böylece birlikte başladıkları köprüyü birlikte bitirmeyi başarmışlardır. Sabiha Hanım’ın azmi ve mesleğine duyduğu aşkı takdir eden Beypazarı halkı, Sabiha Rıfat Gürayman’a atfen köprünün ismini ‘Kız Köprüsü’ diye anmıştır.

Bu başarılı çalışması sonucunda Sabiha Hanım, İmar İşleri Reisliği emrine atanmış. Bu görevde birçok okul, hastane, hükümet konağı, halkevi, köprü ve bina yapımında görev almış. Meslek hayatının en önemli eseri olarak da ‘Atatürk’e minnet borcunun hiç olmazsa bir kısmını ödeme fırsatı olarak değerlendirdiği Anıtkabir’i işaret ediyor. Anıtkabir’in yapımında ‘Anıtkabir İnşaatı Başmühendisi’ olarak on yıl süreyle görev yapmıştır. Bu görev, sadece ülkemizde değil dünya çapında yankı uyandırmıştır. Anıtkabir’i ziyareti sırasında inşaatın başında kadın mühendisle karşılaşmanın şaşkınlığını yaşayan Yunanistan Başbakanı Venizelos, Sabiha Gürayman’ın elini sıkarken “Bir kadın ha! Hayatımda ilk defa büyük bir işin başında bir kadın görüyorum. Sizi gerçekten tebrik ederim.” demiş ve kendi ülkesinde de Sabiha Hanım’dan büyük bir övgüyle bahsetmiştir. Gürayman, TBMM inşaatında da aynı dönemde görev almıştır. Anıtkabir, nakil töreninden bir süre sonra Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilince Sabiha Gürayman da Yapı ve İmar İşleri Reisliği’nde Teknik Müşavirlik kadrosuna getirilmiş ve bu görevden kendi arzusu ile emekliye ayrılmıştır. Çok sonra yapılan bir başvuruyla katkılarından dolayı Gürayman’ın fotoğrafı, Anıtkabir Hürriyet Kulesi’nde yer alan vitrinde sergilenmeye başlanmıştır.

Kendisi de bir asker çocuğu olan Sabiha Hanım, özellikle şehit çocuklarının okuyabilmesi için vefatından önce tüm servetini İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı’na ve Fevzi Akkaya Temel Eğitim Vakfı’na bağışlamış ve çok sayıda şehit çocuğunun eğitim almasına katkıda bulunmuştur.

4 Ocak 2003 tarihinde 93 yaşında hayata veda eden Sabiha Rıfat Gürayman, çağdaş Türkiye’nin en parlak yıldızlarından biri olarak adını tarihimize yazdırmayı başarmıştır.

Son olarak yazımı Atatürk’ün 1923 yılında İzmir’de halka hitap ederken kadını ekonomik ve sosyal hayatta yer almasının ne kadar önemli olduğunu belirttiği şu sözleriyle bitirmek istiyorum: “Yaşamak faaliyet demektir. Bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken diğer uzvu atalet içinde olursa o toplum felç olmuştur. Dolayısıyla toplumumuz için ilim ve fen lazım ise bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın elde etmeleri gerekmektedir. Kadınların en büyük vazifesi analıktır, ilk terbiye verilen yer ana kucağı olduğu düşünülürse bu vazifenin önemi layıkıyla anlaşılır. Milletimiz kuvvetli bir millet olmaya azmetmiştir. Bugünün gereklerinden biri de kadınlarımızın her hususta yükselmelerini sağlamaktır. Bu sebeple kadınlarımız da ilim ve fen sahibi olacaklardır. Erkeklerin geçtikleri bütün tahsil derecelerinden geçeceklerdir. Sonra kadınlar erkeklerle yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır…”

Semanur Akdağ
2021-11-14 298