Çöl Gezegeni

Çöl gezegeni deyince size teknoloji alanında olan bir gelişimi anlatacağımı düşünmüş olabilirsiniz ama böyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bugün size kitaptan uyarlama bir film olan Dune: Çöl gezegeni’nden bahsedeceğim. Bu arada ben kitabı okumuş birisi değilim. Değerlendirmem genel olarak film odaklı olacak.

Dune uzak bir gelecekte geçmekte olup ailesi çöl gezegeni Arrakis’in kontrolüne sahip Paul Atreides’in hikayesini anlatıyor. Dune filmindeki evrende galaksinin farklı noktalarındaki gezegenler, rakip feodal aileler tarafından yönetilmektedir. Arrakis gezegeni ise pek çok feodal ailenin sahip olmak istediği bir gezegen olup çok değerli bir kaynağa ev sahipliği yapmaktadır: Baharat. Böyle deyince komik geliyor olabilir ama baharat filmimizdeki evrende yüksek bilinç, uzun yaşam süresi ve yıldızlararası seyahate imkan sağladığı için çok değerlidir. Bu kaynağı elde etmek isteyen feodal rakiplerden Harkonen ailesi de çeşitli girişimlerde bulunacaktır. Film bu konuların devamında gelişen olaylarla devam ediyor. Filmimizin konusu kısaca böyle.

Biraz da filmin teknik kısmından bahsetmek istiyorum: Oyunculuklar, müzikler, sinematografi vs. Öncelikle filmin oyuncu kadrosu inanılmaz denilecek derecede iyi. Hatta durumu size şöyle anlatayım. Yardımcı oyunculardan birisi Josh Brolin, gerisini siz düşünün yani. Başrolünde Timothée Chalamet’in olduğu filmde Zendaya, Rebecca Ferguson, Oscar Isaac, Jason Momoa gibi yıldızlar da bulunuyor. Şunu da belirtmek istiyorum: Hepsi rolüne cuk oturmuş diyebilirim. Özellikle Timothée Chalamet bu rol için doğmuş.

Filmin müzik kısmında ise yine bir efsane yer alıyor. Christopher Nolan’ın filmlerinden de tanıdığımız Hans Zimmer filmin müziklerini yapan isim. Hans Zimmer’ı Interstellar, Inception ve Batman gibi filmlerden bilen vardır ama ben bilmeyenler için ufakça bahsedeyim. Hans Zimmer’ın müzikleri sizi filmin içine çeker. Sahnede yaşanan duyguları dibine kadar hissedersiniz. Bana göre bir filmin müziği bu hisleri yaşamanızdaki baş etkendir. Kısacası Hans Zimmer bir filmin müziğini yapıyorsa o film olmuştur. Müziğini yapmış olduğu filmlerden efsane olmayan yoktur. Size ufak da bir bilgi vereyim: Hans zimmer Dune için The Prestige’den beri beraber çalıştığı Christopher Nolan’ın Tenet filminin müziğinin yapımını reddetmiş. Bana göre bu baya büyük bir olay. Kim bilir belki de Hans Zimmer, Dune’un kitabını okumuştur ve büyük bir hayranıdır.

Filmin sinematografisine gelirsek de iki kelimeyle özetlemek istiyorum. Tam bir “Görsel şölen” diyebilirim. Zaten bu konu üzerinde Hollywood’da çıta baya bir yükselmiş durumda. Kötü bir sinematografi çıkmıyor genelde. Bu konuyu fazla uzatmayacağım. Sinematografisinden de baya memnun kalacağınız bir film olacaktır. Bundan emin olabilirsiniz.


Peki, şunu diyor olabilirsiniz. Bu filmin hiç mi kötü yanı yok? Elbette var. Beni de ara ara rahatsız etmekle birlikte çoğu kişi tarafından eleştirilen filmin akış hızı. Film bazen çok yavaşlıyor ki ben yavaş ilerleyen filmler izlemeyi seven birisiyim ama beni bile rahatsız ettiyse bu durumun bazılarınızı da rahatsız edebileceğini söyleyebilirim. Bu duruma yapımcıların yorumu ise özetle şu şekilde olmuş. Bir film evreni yaratmanın sabır istediğini ve tek filmle bunu yapmanın zor olduğunu söylüyorlar. Ayrıca şunu da ekliyorlar: “Biz ilk filmde Dune evreninin temelini atmak istedik. Bu yüzden de fazla aksiyondan kaçındık ama ileriki filmlerde daha fazlasını göreceksiniz” tarzında bir yorumları olmuş. Ben bu noktada yapımcılara katılan taraftayım. Biraz sabırla güzel bir film serisi oluşacağına inanıyorum.

Her şeyi özetlemek gerekirse bana göre Dune konuyu anlatış hızı dışında diğer özellikleri ile pek de kusuru olmayan bir bilim-kurgu filmi. Peki izlemenizi önerir miyim? Eğer ki aşırı aksiyon sever bir insan değilseniz ve yavaş işlenen filmlerden rahatsızlık duymuyorsanız ben Dune’u izlemenizi tavsiye ederim. Film ilerisi için çok büyük bir potansiyel vaat ediyor. Hatta kim bilir belki de geleceğin Star Wars’u, Dune’dur. Bunu bekleyip hep beraber göreceğiz.

Mehmet Mert Erol
2021-12-17 312