→ IEEE Standartları → IEEE.org → IEEE Xplore → IEEE Spectrum → IEEE Türkiye
TOPLULUK ÖNÜNDE NEDEN KONUŞAMAYIZ?

Toplumun yaklaşık % 25 ’ inin halka açık yerlerde konuşma fobisinin olduğunu biliyor muydunuz? 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre uçak, yılan, karanlık ve benzeri birçok fobi arasından en sık görülen fobinin ‘topluluk önünde konuşma fobisi’ olduğu sonucuna varılmış. Yani durum ciddi.

Peki insanlar topluluk önünde konuşurken neden utanır, kaygı ve endişe duyarlar? Çoğunluk Tedx Konuşmalarını, ilham verici konuşmaları izleyip kendinden beklentilerini yükseltmiştir , kendini belki de bir konuşmacı olarak hayal edip bu yolda bir şeyler yapmak istiyordur veya hepimizin gerçek hayatta topluluk önünde konuşmak zorunda olduğu alanlar; sunumlar, toplantılar vardır. Bu durumlar topluluk önünde konuşmak isteyip de konuşamayanlar için zorluk olarak görülüp bir hayli çaba gerektirebilir.

Topluluk önünde bir konuşma yapacaksınızdır (daha önce yapmış olmanız veya ilk konuşmanız olması fark etmez) ; eliniz ayağınıza dolaşıyor, terleyip endişe duymaya başlıyor olabilirsiniz. Konuşmaya başladığınızda kekeleyebilir, yanlış kelimeler kullanabilirsiniz. “Konuşmam bitse de gitsem, Sözü başkasına mı devretsem?, Ya donup kalırsam?, ‘Ya başaramazsam?” gibi düşünceler sizin orada kalıp düşüncelerinizi karşı tarafa aktarmanızı daha da zorlaştırır. Bu durumda topluluk önünde konuşmaktan kaçınmak, konuşmayı istememek yerine ; durumu, olabilesi heyecanı olduğu gibi kabul edip öyle konuşmaya devam etmelisiniz. Çünkü konuşmaktan kaçınmak kaygı seviyenizi daha da arttırabilir işlerin daha kötüye sarmasına yol açabilir. Peki kaygıyı azaltmak için ne yapılmalı?

Konuşma esnasında öncelikle mükemmeli aramak yerine kendiniz olmalısınız. Kendinizi sürekli eleştirmemelisiniz. Karşıdan nasıl göründüğünüzle ilgilenmeyip “Düşüncelerimi nasıl daha iyi aktarabilirim?’ diye düşünmelisiniz. Dinleyiciler de sizin gibi birer birey. Buradan çıkınca içlerinden rastgele bir insanla bir masada oturup konuşsanız heyecanlanır mısınız? Veya hepsiyle ayrı zamanlarda ayrı mekanlarda oturup konuştuğunuzu varsayalım; karşınızdaki kişi sizi dinlerken bu denli kaygı veya endişe duyar mısınız? İnsanların sayısının çokluğu sizi heyecan duymaya zorluyor olabilir lakin hepsiyle ayrı ayrı tek tek konuştuğunuzu düşünürseniz bu heyecan durumunu daha az bir seviyeye indirebilirsiniz . Konuşmaya başlarken ilk dakikalar için ortama ve insanlara bir ısınma süreci verip o süre bittiğinde kaygıları orada bırakmaya çalışmalısınız. Anda kalmalısınız. Kendiniz olmalısınız, kendinizi sevmelisiniz ve devam etmelisiniz.

Jon Kabat-Zinn’in de dediği gibi : “Kendinize karşı şefkatli ve merhametli olmak farkındalığı oluşturan iç içe geçmiş parçalardır aslında. Tam da olduğunuz kişi olma ve içinde bulunduğunuz anı aynen olduğu gibi kabul etme izni verin kendinize”.

Merve Ceren Gökhanoğlu
2022-12-17 152